Kendini papa ilan eden ve Kilise tarafından aforoz edilen Paisa'nın hikayesi

Papa Francis'in ölümünün ardından Papa XIV. Leo'nun seçilmesi, dünya medyasının manşetlerine taşınan haber, 1939'da XI. Pius'un ölümünün ardından bir Kolombiyalının kendisini Papa ilan etmesini hatırlatıyor.

BBC gibi medya kuruluşlarına göre, o adam aslen Aburrá Vadisi'nin kuzeyindeki Barbosa'dan olan Paisa'lı diş hekimi Antonio José Hurtado'ydu .

Mevcut papanın ölümünün ardından Hurtado, Vatikan'a doğrudan mektuplar göndererek bu görev için en uygun kişinin kendisi olduğunu iddia etti. Tarihçi Francisco Restrepo Toro BBC'ye yaptığı açıklamada, "Pius XI'in yerini alacak doğru adam olduğunu söyleyerek üç telgraf gönderdi. Hiçbiri yanıt vermedi." dedi .

Bir yanıt alamayan Hurtado, kendisini 'Petrus II' adıyla papa ilan etmeye karar verdi; papalar, havari Petrus'un anısına duydukları saygıdan dolayı bu ünvanı kullanmazlar.

Hurtado, Santa Rosa de Osos ilahiyat okuluna gitmişti ancak babasının ölümünden sonra eğitimini bırakmak zorunda kalmıştı ve bu yüzden rahiplik eğitimini hiç tamamlayamadı.

Daha sonra diş hekimi oldu ve mesleğini kendi kendine öğrendi. Kendini papa ilan ettiğinde, ofisini 'İkinci Vatikan'a, kürsüsünü ise papalık tahtına dönüştürdü. Tarihçi Restrepo Toro, Kolombiyalının kararını savunurken "O Roma'da hüküm sürüyor, ben de burada. Tıpkı Mussolini'nin İtalya'da, Liberal Parti'nin burada hüküm sürmesi gibi" dediğini söyledi.

'Paisa Papa' beyaz bir cübbe giyerek dışarı çıktı, Noel ve Paskalya'da kutsamalar yaptı ve kutlamalar yaptı. Ayrıca piskoposlar ve rahipler atadı ve kiliseyle önerilerini paylaştığı 'El Emmanuel' adlı bir gazete çıkardı. Hatta ihtiyaç sahiplerine ücretsiz yiyecek ve diş bakımı sağlayarak hayır kurumlarına bile yardım etti.

"Ünlü biri oldu. Kolombiya'nın gelecekteki başkanı Guillermo León Valencia ve diğer önemli şahsiyetler gibi önemli politikacılar tarafından ziyaret edildi," diye belirtti tarihçi.

Bütün bunlar resmi Katolik Kilisesi'nde büyük bir rahatsızlık yarattı ve onu bir kez değil, iki kez aforoz etme kararı aldılar. Buna rağmen Hurtado çalışmalarına devam etti ve Kilise'nin kendisini takip eden inananları aforoz etmekle tehdit etmesine yol açtı.

Ölene kadar kendisine 'II. Petrus' demeye devam etti, ancak bir ara Kilise ile uzlaşmaya çalıştı. Nihayet 1955 yılında, evinin yakınındaki kasabanın sokaklarından birinde vefat etti . Restrepo, "Adım adım kendi ölümünü organize etti: Roma'daki papalar için yaptıkları gibi, basit bir çam tabut yaptırdı ve tıpkı Papaların yaptığı gibi bir vasiyet yazdı," diye hatırlıyor.

Hurtado, diyabet nedeniyle oluşan komplikasyonlar nedeniyle 63 yaşında hayatını kaybetti. Hiç kazanamadığı piyango biletlerinin bulunduğu çantaların evinde bulunduğu, hatta vasiyetinde papalık tahtını Vatikan Müzeleri'ne bağışladığı, ancak tahtın evinde kaldığı söyleniyor.