Carnovan Kontesi'nden Highclere'de Bir Yıl: Gerçek Downton'da büyüler ve şamatalar

Geçtiğimiz Cumartesi, Downton Abbey'nin son bölümünü izlemeye gittim ve çoğumuz gibi o zamandan beri teselli bulmakta zorlanıyorum. Crawley'leri 15 yıl boyunca takip ettikten sonra, perde nihayet kapandı; bu hayali aile, Paddington veya kızarmış ekmek kadar İngiliz hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmişti.

Downton'a olan tutkum fanatikti. Zihnimi o kadar fethetti ki, birkaç yıl önce ayrıldığımızda diziye olan tutkum, bunun başlıca sebeplerinden biri olarak gösterildi.

Leydi Mary'nin aristokrat maskaralıklarından, Bay Bates'in sanki yerel bir içki dükkanıymış gibi hapishaneye girip çıkmasına kadar, Manastır'ı dolduran karakterler, dünya çapında on milyonlarca izleyici için tırnak ısırtan bir eğlence kaynağıydı. Şimdi, sabırsızlıkla bekleyeceğimiz bir bölüm daha olmadan, biz süper hayranlar manastıra nasıl geri döneceğiz?

Neyse ki, Carnarvon Kontesi Fiona, Highclere kalesinin (gerçek Downton Manastırı) kapılarını ardına kadar açtı ve bizi bir yıl boyunca oradaki yaşamı anlatan harika bir kitap yazdı. Bu kitapta, kalenin 500 yıllık tarihi boyunca Highclere'de yaşamış ve ziyaret etmiş olan önemli, iyi ve kötü insanların eğlenceli anekdotlarını da aktarıyor.

Kişinin dolabında sakladığı iskeletler her zaman herkesin gözü önünde sergilenmez, ancak Highclere sahipleri için aile gururu kaynağıdırlar. Geniş mahzenleri, ünlü Mısırbilimci ve Highclere sakini 5. Carnarvon Kontu George Herbert tarafından toplanan mumyalar ve eserlerle (hem replikalar hem de gerçekler) doludur.

Carnarvon'un ani ölümü, Howard Carter ile birlikte Tutankhamun'un meşhur mezarını keşfetmelerinden kısa bir süre sonra gerçekleşti ve uzun zamandır 'Firavun'un laneti'nin kurbanı olduğundan şüpheleniliyordu. Downtonluların çoğunun ölümü ve talihsizliği, bodrumdan sızan kadim lanetlerle açıklanabilir.

Ancak lanetlere ve hayaletlere tahammül edebilen biri varsa, o da Carnarvonlardır. Kontes'e göre hayaletler ve ruhlar Highclere'deki yaşamın temel unsurlarından biridir, ancak çoğunlukla zararsızdırlar. Keyifle ifade ettiği gibi, "hayaletler sadece yolunu kaybetmiş insanlardır: deyim yerindeyse doğru dönüşü kaçırmışlar."

Spektrumun biraz daha az ürkütücü tarafında, yıllar içinde ortaya çıkan ünlü simalar yer alıyor. Bunlar çoğunlukla Downton'ın çekici ve züppe uşağı Carson'ın kesinlikle onaylayacağı konuklar. Örneğin, merhum Kraliçe, 2002'de Prens Phillip ile birlikte bir hafta sonu ziyaretinde bulunmuş ve ev sahipleri Kraliçe için kovalarca Dubonnet ve Prens Phillip için bira (IPA) ısmarlamıştı.

Merhum büyük usta Maggie Smith sayesinde, Downton serisinin temel özelliklerinden biri de keskin zekâydı. O, görünüşte sıradan bir repliği komediye dönüştürebilen bir simyacıydı. Yine de, belki de Highclere'in sık sık gelen iki oyuncusu Joan Rivers ve Judge Judy'de dengini bulabilirdi.

Fiona Carnarvon bu harika kitapta Downton'ın sona ermiş olabileceğini ancak Highclere'in hikayelerinin henüz bitmediğini gösteriyor.