Yeryüzünün derisini yüz

Deniz Burak BAYRAK

Kabataş’a yolunuz düşerse, yürürken ya da araç içindeyken, 260m2’lik bir duvar dikkatinizi çekecek.

Son günlerde İstanbul’u etkisi altına alan kavurucu sıcaktan kaçmak için ihtiyaç duyduğumuz yeşil alanların gün geçtikçe azalışına ve İstanbul’un betonlaşması sorununa sanat yoluyla dikkat çeken bir enstalasyon göreceksiniz o duvarda.

Enstalasyon ilk bakışta bir oyuncak reklamı gibi gelebilir size, değil. Yeşil bir zemini sıyırıp önünde biriktiren, kontrolsüzce farklı yönlere hareket eden 46 dozer oluşturuyor bu enstalasyonu duvarsa dikey bir yeryüzü imajı yaratıyor.

Siz zemin ya da tuval, nasıl isterseniz öyle görün, yorumlayın; ama günün sonunda bu bir binanın yan duvarı. 11 yıldır kamusal bir sanat alanı olarak misyonunu sürdüren ve toplumsal faydayı önceleyen, kâr amacı gütmeyen güncel sanat projesi “Yanköşe”den söz ettiğimi projeyi izleyenler anlamışlardır. 10 yıl boyunca ülke ve dünya gündeminde yer eden birçok toplumsal konuya odaklanan projenin bu yılki sanatçısı Ordu’daki çarpıcı sergisi ‘Fata Morgana’ ile milyonlarca insanın tanıdığı Alper Aydın. ‘Jeo Atlas’ adını verdiği enstalasyonu, insanın doğaya olan plansız ve kontrolsüz etkisinin, İstanbul’un yok edilen yeşil alanlarının ve kentsel dönüşümün simgesi âdeta.

Bir yıkım söz konusu olduğunda akla gelen ilk aracın dozer olduğunu düşünebiliriz fakat Aydın’ın yapıtında sadece yıkma eylemi olduğunu söyleyemeyiz. Dozerlerin yeryüzünün derisini yüzdüğü, yaraladığı bir kurgunun hâkim oluşu doğadaki gibi izleyenlerin zihninde tamiri uzun sürecek bir iz bırakıyor.

Aydın’ı en çok gururlandıran şey ise çocukların tepkisi olmuş. Bir anda karşılarında 50 tane dozer oyuncağını gördükleri için etkilendiklerini gözlemleyen sanatçı, “Jeo-Atlas, her ne kadar şehirlerin şu an içinde olduğu duruma vurgu yapan bir proje olsa da çocuklar ile yakın ilişki kurmasından dolayı oluşturduğum dilin karşı tarafa geçtiğini görmek ve bir farkındalık oluşturmak mutluluk verici” diye ekliyor. Proje ekim sonuna kadar görülebilir.