Jo Bell'in Boater'ı: Dar bir tekne satın almak için evimi sattım

Evinizdeki dağınıklıktan bunaldığınızda ne yapmalısınız?

Arkeolog Jo Bell için cevap basitti: Neredeyse tüm eşyalarınızdan kurtulun ve 2,1 metre genişliğinde ve 20 metre uzunluğunda, 'hareket halinde kalabileceğiniz ama her zaman evinizde hissedebileceğiniz' bir yere taşının. Kısacası, dar bir tekne edinin.

Kanal teknelerinden oluşan bir koleksiyonu koruma projesi üzerinde çalıştıktan ve teknelerde yaşayarak zaman geçirdikten sonra, Stratford kanalının yakınındaki küçük kulübesinin kendisini 'zorladığını' hissetmeye başladı. 'Çok fazla eşyam yoktu ama çok fazlaydı,' diye yazıyor.

Bell evi satıp bunun yerine dar bir tekne almaya karar verdi.

Kilit ve kanallarda gezinmek için tasarlanmış dar tekneler, mavnalardan daha incedir. Bell, dar tekneleri mavnalarla karıştırmanın "bir tazıyı St. Bernard ile karıştırmaya benzediğini" sertçe söylüyor.

Dar teknelerle seyahat eden kişilere denizci değil, tekneci denir ve 'kanal' yerine 'nehir' demek korkunç bir yanlış anlamadır.

Bell, çoğu 1,5 metreden daha derin olmayan Britanya kanallarını "insan emeğinin en büyük başarılarından biri... Stonehenge'den daha değerli" olarak görüyor. 18. yüzyılda, çukurlu yollar malların taşınmasını zorlaştırdıkça, bir kanal ağı fikri giderek daha cazip hale geldi.

Trent, Mersey, Thames ve Humber gibi nehirleri birbirine bağlayan özel fonlu kanallar on yıl içinde inşa edildi.

Bell'in yeni evi olacak sağlam yeşil ve kırmızı tekneye Tinker adı verildi. Banyo düzenlemeleri üzerinde fazla durmasa da, yaygın inanışın aksine dar teknelerin kışın dondurucu soğuk olmadığını söylüyor. Hatta, küçük alan odun sobası yüzünden aşırı ısınma eğiliminde.

Bir tekneci olarak geçirdiği ilk aylar deneme yanılmayla geçti, ancak zamanla kendine olan güveni arttı, hatta bir kilit açılmasını beklerken mükemmel bir kontrolle kanal ortasında süzülme becerisinde bile ustalaştı.

(Günümüzde hala kullanılan, kapıları kapalı tutmak için suyun gücünü kullanan çift gönye kanal kilidi, Leonardo da Vinci'nin büyük icatlarından biridir.)

Teknede yaşamı müthiş bir macera gibi gösteriyor. Çatıya düşen hafif yağmur damlaları, teneke bir tepside tıkırdayan pirinç taneleri gibi ses çıkarıyor. Bebekli arkadaşlar, teknenin sallanması en huysuz çocuğu bile uyuttuğu için ziyarete bayılıyor.

Bell, kanal ağının büyülü bir yer, "kendi simge yapıları ve yer adlarıyla paralel bir ülke" olduğunu yazıyor. 12 yıl sonra, gönülsüzce Tinker'ı Stoic adlı yeni bir tekneyle değiştirdi. Bell, kendisi ve diğer teknecilerin saatte üç mil hızla seyahat edip "farklı yıldızların üzerinden yol aldığı" su üzerindeki hayatından asla vazgeçmeyecek gibi görünüyor.