Netflix'in Trainwreck belgeseli Rob Ford'un kaotik belediye başkanlığı yarışını ve kamuoyu mücadelelerini yeniden ele alıyor

Shianne Brown, dünyanın öbür ucunda, Toronto Belediye Başkanı Rob Ford'un crack kokain içerken görüntülendiğini duyduğunda yaşadığı şaşkınlığı hâlâ hatırlıyor.

"Toronto'da neler oluyor? Bu çılgınlık," diye düşündüğünü, İngiltere'nin Londra kentinden olan film yapımcısı, 2013 yılında haber çıktığında anımsıyor.

Merhum belediye başkanı, önce itiraf ettiği bomba iddiasıyla, ardından da sarhoşluk ve belediye meclisi üyesine fiziksel saldırı iddialarını içeren bir dizi skandalla kısa sürede uluslararası bir olay haline geldi.

On yıldan fazla bir süre sonra Brown, Ford'un iktidara yükselişini ve görevdeki kaotik dönemini anlatan yeni bir Netflix belgeseli olan Trainwreck: Mayor of Mayhem'in yönetmeni oldu.

Salı günü yayınlanan bölüm, yayıncının Trainwreck antoloji serisinin bir parçası ve bir özetine göre, "ana akım medyada patlak veren en felaket olaylardan bazılarını" inceliyor.

Brown, Londra'dan yaptığı görüntülü görüşmede, "Rob Ford'un siyasi başlığına değil, Rob Ford'un insani yönüne dokunmak istedim" dedi.

"Bu hikayenin, skandala tüm gücüyle daldığınız bir tarafı var, ancak bunun hikayeye adalet sağlamadığını veya Rob Ford ve onun birçok destekçisine, arkadaşlarına ve ailesine adalet sağlamadığını hissettim."

Brown, Ford'un kardeşi Ontario Başbakanı Doug Ford'dan filmde yer almasını istedi ancak Ford bu teklifi "nazikçe reddetti."

Brown, "Ölüm şekli nedeniyle bu çok trajik bir hikaye ve özellikle skandallara ve hikayenin zor tarafına değineceğiniz böyle bir projede, ailenin isteklerine gerçekten saygı göstermelisiniz." dedi.

Ford, 2016 yılında 46 yaşındayken kanserden öldü.

Film, Ford'un siyasi kariyerini kapsamlı bir şekilde ele alan ve onun hakkında bir kitap yazan Robyn Doolittle gibi yerel gazetecilerle ve eski şoförü Jerry Agyemang gibi Ford'un çevresindeki isimlerle yapılan röportajları ve arşiv görüntülerini bir araya getirerek, Ford'u 2010 yılında iktidara getiren popülist dalgayı ve onu kötü şöhretli hale getiren kamuoyundaki çözülmeyi izliyor.

Tartışmalı belediye başkanı kendini 'zayıf' olarak konumlandırdı

Brown, vergi indirimi ve düzen karşıtı gündemiyle büyük ölçüde banliyölerde yaşayan seçmen kitlesini oluşturan Ford'un, "hakları elinden alınanların cesaretlenmesini" sağlamanın bir yolunu bulduğunu söyledi.

"O, genellikle temizlikçiyle, hademeyle, hayatımızı devam ettiren insanlarla konuşan kişi olurdu ama her zaman herkesten teşekkür alamazdı," dedi.

Brown, Ford'un "şehir merkezindeki seçkinlere" karşı "halkın" yanında durma söyleminin bugün de yankı bulduğunu, gücün nasıl kazanıldığına ilişkin küresel çapta daha geniş bir değişime işaret ettiğini söylüyor.

"Bu, ezilenlerin hikayesi. Sanırım bunu dünyadaki seçimlerde gördük," dedi ve İngiltere'deki Brexit referandumu ile Donald Trump'ın ABD'deki ilk başkanlık seçimini işaret etti; her ikisi de başlangıçta pek çok kişi tarafından olası sonuçlar olarak reddedildi.

"Rob Ford'un kötü niyetli, kindar [niyetleri] olan biri olmadığını hissettim. Aslında insanlara yardım etmek isteyen bir adam gibi görünüyordu, ancak şehrin yarısı onun politikalarına katılmıyordu."

Brown, aynı zamanda Ford'un "insanlara karşı oldukça düşmanca davrandığını" söylüyor. "Medyanın peşine düştü."

Medya ile düşmanca ilişki

Film, tartışmalı belediye başkanının yerel gazetecilerle olan düşmanca ilişkisini ele alıyor ve onun, rakip olarak gördüğü kişilere sürekli olarak çıkıştığını gösteriyor.

"Bence eğer [crack içtiğini] ilk başta kabul etseydi, bu onun davasına gerçekten yardımcı olurdu. Medyayla ileri geri gidip gelmeler, onlara yalancı demeleri [...] Bence kısmen yanlış yaptığı yer burasıydı."

Brown, hikayeyi ne kadar derinlemesine incelerse, Ford'un madde bağımlılığı döngüsüne girdiğini kameraların ne kadar sık ​​yakaladığını o kadar çok gördüğünü söylüyor. 2013'teki Taste of the Danforth festivalinde görünür şekilde sarhoş olduğu sosyal medya görüntülerinden 2014'te Belediye Binası dışında tökezleyip küfür ettiği bir klibe kadar, tuhaf kamusal davranışlarının viral videoları onu gece geç saatlerde yayınlanan Amerikan televizyonu için kolay bir yem haline getirdi. Hatta uyuşturucu skandalı sırasında Jimmy Kimmel Live!' a konuk olarak bile çıktı.

"Bu, yoğun bir şekilde kamusal alanda bağımlılıkla mücadele eden bir adamdı. Bu bir hastalık. Bunun, mücadele eden ve her gün medyayla yüzleşmek zorunda kalan bir adam olduğunun anlaşılmasını gerçekten istedim," dedi ve akıl sağlığı konusunda artan farkındalığı göz önünde bulundurarak, hikayenin bugün farklı şekilde bildirilip bildirilmeyeceğini merak ettiğini ekledi.

Brown, filmin insanların kötü şöhretli uyuşturucu videosunun doruk noktasına ulaştığı koşulları düşünmesini sağlamasını umuyor. Skandalın ardından Ford, belediye başkanlığı yetkilerinden mahrum bırakıldı.

"Onu o ana ne sürükledi?" diye sordu.

"Aslında yargılamak bize düşmez ve tabii ki bu hikayeyi anlatıyorum, ancak insanların onun kim olduğu ve başına ne geldiği konusunda biraz daha farklı düşünmelerini umuyorum."